Şu sıralar hastalardan en fazla duyduğumuz soru: 'Hocam, 3.doz aşı hangisini olmalıyım?'.
Aklıma hep şu fıkra geliyor: Salomon, yılbaşı çekilişinde Tanrı’ya yakarmış, "Ne olur büyük ikramiye çıkmadan canımı alma" diye. Salomon, şansın yüzüne gülmediği yıllar boyunca Tanrı’dan çıkması için yardım dilediği ikramiye tutarını düşürmüş, ancak sonuç değişmemiş. Ve bu özlemine kavuşamadan hayata veda etmiş. Öbür dünyada sınav verirken dayanamayıp sormuş: "Tanrım, o yalan dünyada birçok hatam olabilir. Ancak sana sadece yılbaşı çekilişlerinin birinden ikramiye çıkması için yalvardım. Neden, ömrüm boyunca tek kuruşluk ikramiye almamı sağlamadın?" Tanrı, "Ben de çok istiyordum sana bir ikramiye kazandırmayı" demiş, "Ancak bir kez bile piyango bileti almadın ki!"
Tabi şaka bir yana aşı konusunu işin uzmanı meslektaşlarımıza bırakmak daha doğru olacaktır. Biz ise son günlerde sıkça duymaya başladığımız mRNA aşılarının (ülkemizde şu anda Biontech mevcut) kalp damar sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğu yönündeki iddialara odaklanacağız.
ABD, ciddi sayıda insanı mRNA aşıları ile aşıladığı için ilk güçlü veriler Haziran ayında bu ülkeden geldi. Haziran ayı verilerine göre ABD'de 300 milyon insan aşılandı ve bunun 52 milyonu 30 yaş altı insanlar. Şunu hatırlatmakta fayda var, ABD'de 12 yaş üstü aşılanıyor ve 12-18 yaş arasında ülkelerinde elde olan onaylı tek aşı grubu mRNA aşıları.
Bir süredir ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) mRNA aşıları ile kalp iltihaplanması arasındakı ilişkiyi inceliyor ve güncel verileri paylaşıyor. 9 Temmuz'da yeni bir durum değerlendirmesi yapıp bunu paylaştı.
Bu verilere göre; bugüne kadar toplamda 1226 myokardit vakası tespit edildi. (300 milyon doz aşıda). Ortalama yaş 26 ve ortalama aşıdan sonraki 3.günde belirti vermeye başlıyor. Myokardit gelişenlerin çoğu erkek ve 2.doz aşıdan sonra çok daha sık görülüyor. 95%'i çok hafif seyirli ve ölen hiç yok. Hastaların çoğuna sadece semptomatik tedavi (basit antiinflamatuarlar vs) verilmesi yeterli oluyor. Tabi akla aşı ve miyokardit ilişkisinin rastlantı olup olmadığı geliyor; öyle ya, genç insanlarda myokardit hayatımızda COVID yok iken de vardı. Ancak myokardit geçirenlerin büyük bir kısmının aşıdan sonraki ilk 5 günde myokardit olması bu ilişkinin şans olasılığını azaltıyor.
CDC kayıtlarına göre aşı sonrası myokardit görülme sıklığı; 12-29 yaş arası erkeklerde milyonda 40 12-29 yaş arası kadınlarda milyonda 4 30 yaş üstü erkeklerde milyonda 2 30 yaş üstü kadınlarda milyonda 1 En fazla vaka 12-24 yaş arası erkeklerde ve 2.doz sonrası görülmektedir.
Peki aşının bu yan etkisine karşı faydası nedir? Çünkü aşı özellikle gençlerde yan etki yapıyor gibi gözüküyor ve bu yaşlarda hastalık seyrinin hafif olduğunu biliyoruz. Yani basit bir ifadeyle COVID enfeksiyonu yaşla birlikte daha ölümcül hale gelirken gençlerde daha hafif bir seyir izliyor. O zaman bu yaş aralığındaki gençleri aşının yan etkilerine maruz bırakmaya değer mi?
12-29 yaş arası erkeklerde yapılan her bir milyon aşı 11 bin COVID hastalığını, 560 hastane yatışını, 138 yoğun bakım yatışını ve 6 ölümü engelliyor. Bunun karşılığında 40 myokardit yapıyor ama myokardite bağlı ağır hastalık ve ölüm olmuyor.
30 yaş üstü erkeklerde ise aşılama ile 15 bin 300 vaka engellenirken, 4598 hastane yatışı, 1242 yoğun bakım yatışı ve 700 ölümün önüne geçilebiliyor. Bunun karşılığında aşı 3-4 myokardit yapıyor.
Bu analizlere COVID hastalığının uzun dönem etkilerini ve çocuklarda görülen ve ölümcül olabilen MISC hastalığını da eklediğimizde aşının faydalarının daha ağır bastığını söyleyebiliriz. Şöyle bir yorum okumuştum: '4000 çocuk-adölesan ABD'de COVID' e bağlı hayatını kaybetmişken ölüm riski yok gibi görünen myokardit yüzünden aşıdan kaçmak yersiz!'
Gençlerin aşılanması hem toplum bağışıklığı açısından hem de eğitim ve sosyal hayatın devamı açısından çok önemli. Bu bağlamda CDC önerisi şu şekilde gerçekleşti: 1- Tüm yaş gruplarında aşının faydası olası myokardit vs. risklerden daha fazla 2- Aşı sonrası oluşan myokardit vakaları uzun dönem takip edilmeli 3- Sağlık profesyonelleri ve halk bu konuda bilgilendirilmeli
ABD İlaç Dairesi (FDA) mRNA aşılarının yan etki olarak olası myokardit riski taşıdığna yönelik ibareyi de bilgi formlarına eklemiştir.
Sonuç olarak; mRNA aşılarının erişkin yaşta ciddi bir myokardit riski taşımadığı görülmektedir. Kalp hastalarının (stent takılmış, bypass olmuş, pil takılmış vs) bu aşıları olmasında belirgin bir sakınca yoktur.
mRNA aşılarının genç insanlarda özellikle erkeklerde myokardit riski taşıdığı görülmektedir. Ancak kar-zarar hesabı yapıldığında hala aşının faydası olası yan etkisinden çok daha üstündür. Bu yaş grubunda bireysel davranmak ve kişinin risklerini göz önüne alarak hareket etmek daha doğru olacaktır. Örnek vermek gerekirse, 18 yaşında daha önce myokardit tanısı ile takip ettiğim erkek bir hastama mRNA aşıları yerine Sinovac aşısı olmasını tavsiye ettim.
'En iyi aşı olduğunuz aşıdır, en kötü aşı ise olmadığınız aşıdır.'